5 Temmuz 2010 Pazartesi

zamanı gelmedi mi hala?


kim olduğumuzla ilgili yaşamımızın ilk yıllarından başlayarak sorgulama içersine giriyoruz. bireyselliğimizi kanıtlama çabası tek haneli yaşlarda başlayıp söz de ergenliğin sonuna kadar devam ediyor. tabi bence psikoloji bilimi burada yanılıyor. çünkü insan olarak biz hayatımız boyunca kim olduğumuzu keşfetmeye çalışıyoruz. ergenlik bitimin de bunu keşfedebiliyor muyuz? orası tartışılır bence. benim yaptığım gözlemlerden gördğüm kadarıyla bu. tabi kendini çok bilen, kim olduğundan emin, öz güveni tavan yapmış insanlar yok mu var tabi. ama benim gördüğüm kadarıyla herkes kim olduğunu egosunun altında gizli kalmış İD'ini keşfetmeye çalışıyor ya da tüm bilimsel bilgiler ve teoriler tam tamına anlatıldığı gibi işliyorsa ben hala ergenlik çağından çıkamamış bir yetişkin olduğumu söyleyebilirim.

ne yapmak istediğimi bilememek beni oldukça yoruor tabi. isteklerimi belirlemek için öncelikle ben kimim, hayattan beklentilerim beler? ideallerim ne benim, hayallerim arzularım? diye soruyorum kendime. cevap ....???? :S :S :S. en çok üzüldüğmü konu ise başarıyla bitirdiğim rehberlik ve psikolojik danışmanlık bölümünden mezun olduğumu şu günlerde bu mesleği yapmak istemediğime karar vermek. ama her zamanki gibi bunu ikizler burcunun bana oynadığı bir oyun mu, ergenliğimin(!) vermiş olduğu tez canlılık mı yoksa başkalarını memnun etmek için verilmiş yanlış kararların sonucumu olduğundan emin değilim. bunu ilk defa burada ifade ediyorum. kimseye söyleyemediğim hatta şu ana kadar kendime bile itiraf edemediğim bir gerçek. henüz çok da yeni bir düşünce ama emin değilim kalıcı mı olur yoksa geçici mi? tek emin olduğum ve bana ne iyi gelir diye düşündüğüm zaman aklıma gelen şey elimde dergim, bilgisayarım, kahvem önü açık ferah bir meakanda okumak, yazmak ve çevreden ilham almak. şimdi ben hangi mesleği yapmalıyım hayatımı nasıl yönlendirmeliyim bilmiyorum. kısa süre içersinde başlamak üzere bana yönlendirilmiş olan iş teklifini ( kariyerim için çok önemli olan) reddetmeli miyim? bunca zaman alanımda elde ettiğim tecrübeleri bir kenara mı bırakmalıyım? ucunda ne olacağını bilmediğim yeteneğimin bile olup olmadığı belirsiz olan bir hayal uğruna hayatımın bir dönemine ara verip yeni bir çağ mı başlatmalıyım?
sanırım 22 yaşına da gelsem 30 ya da 40 ben hep yeni başlangıçlarda böyle tökezleyeceğim. çünkü bunca sene bana ne iyi gelir diye düşünmeden sadece sosyal çevre tarafından takdir edilecek şeyler yapmaya yoğunlaştırmışım zihnimi. sonuç olarak 22 senelik açığı kapatmak da zor oluyor. artık karar verme zamanı ya bir kaç sene daha arzularımı bastırıp ideal genç kız olma yolunda adımlar atmaya devam edeceğim ya da hata yapmayı yenilmeyi, başarız olmayı göze alıp belki kusurlu fakat özgüveni tam ne istediğin bilen bir genç kız olacağım. sonuç olarak bireyselliğimi kendim için olan görevlerimi yerine getirmiş olacağım.

şu an hissedebiliyorum ki bu benim hayatım. kimse için yaşamaya gelmedim bu dünyaya. alkış almak, beğenilmek takdir eidlmek para kazanmak statü sahibi olmak tabiki önemli fakat her zaman zihnimi bir köşesinde yer eden bir inancım var; tüm bunları sevdiğim şeyleri kendim için yaparken elde etmek. insanlar için belkide en büyük lüks fakat bence paha biçilemez; sevdiğin işi, hobini yaparken tutkularını gerçekleştirilen aynı zamanda bundan para kazanıyor olmak...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder